TOPLUMUMUZDA YAPILAN USULSÜZ BOŞANMALAR İLE DEVLETİMİZİN NASIL ZARARA UĞRATILDIĞI VE SONUÇLARI

 

 

Yapılan istatistikler neticesinde 15 ila 20 yıl ve daha üzeri olan boşanma sonuçlarına göre 13.319 ila 21.125 bin çiftin şiddetli geçimsizlikten dolayı boşandıklarını bu çiftlerin boşanma sebeplerinin öncelikle maddi yetersizlik olduğu görülmektedir.
Bu çiftlerin yıllardır birbirlerini artık iyi tanıdıklarını aralarındaki sadakat bağlılığının zaten dini nikâh ile var olduğunu ancak yaşadıkları ekonomik sıkıntılardan kurtulmak amacı ile Anne ve Babadan kalacak yani bağlanacak maaşın kadına bağlanması sonucuyla yapılan boşanmalardır.
Devletimizin sosyal devlet anlayışı kendilerine bu avantajları sağlamaktadır. Geçmiş yıllarda işverenlerimizin sigortasız işçi çalıştırması bu durumun yaratılmasında en büyük etkendir. Yaşı ilerleyen ve eskisi kadar enerjisi olmayan kişiler çalışamayacak duruma geldiklerinde çaresizce bu yollara başvurmaktadır. Ayrıca bunun yanı sıra aç gözlü olan kişilerde mevcut olmakla birlikte bu kişiler genellikle boşandıktan sonra bulundukları yerlerden de göç ederek başka yerlerde yaşamaktadırlar.
Büyük şehirlerde ise bu durum fark edilmemektedir. Kanunlarımızın da bu kişilere, şikâyet edilmedikçe yapacağı hiçbir şey yoktur. Bu durumu da ispat etmek oldukça zordur. Bu şekilde anlaşmalı boşanan kişiler devletimize büyük ekonomik zararlar vermektedirler. Yukarıdaki verilerde bulunan çiftlerin tamamını suçlamak yanlış olur, bu yazılan kapsamlar tamamen usulsüz anlaşmalı boşanma yapmış ve halen birlikte yaşayan kişileri söz konusu olarak görmektedir. Unutmayın ki sizler devletimizi hortumlayan diğer kişilerden farksız sayılmazsınız, sizlerde bu şekilde aynı şeyleri yapmaktasınız. Bu konularda devlet anlayışı içerisinde bulunan kişiler ile kurum ve kuruluşlar bunları bilmektedir. Bu konuda da artık çalışmalar yapılmaktadır. Sizlere çok büyük cezai yaptırımlar gelebilir. Yaşam mücadelesi verirken yaşantınızı zora ve tehlikelere düşürecek bu durumlardan bir an evvel kurtulunuz.
Bakın yapmış olduğunuz bu yanlış ile sosyal devlet anlayışına sahip olan devletimizin uğradığı bu büyük zararlar karşısın da sosyal güvenlik açığını kapatmak için çıkaracağı kanunlar ile de tüm çalışanları yani sizlerin yavrularını bile mezarda emekli edecek boyuttadır. Sizler kendi yavrularınıza zarar vermektesiniz. İşte sizlere sosyal güvenlik kurumlarımızın içerisinde bulunduğu sıkıntıları isterseniz rakamlarla açıklayayım. Emekli sandığı, SSK, Bağ-Kur bizim sosyal güvenlik kurumlarımızdır. Bu kurumlarımız yıllık olarak 25 milyon TL açık vermekteler. Kurumlarımızın yıllık geliri 57 milyon TL iken giderleri 82 milyon TL’yi bulmaktadır. Kendilerine 44 milyon TL prim geliri gelirken emekli maaşlarına ödediği giderde 53 milyon TL’dir burada da 9 milyon TL ye varan bir açık söz konusudur.

Şimdi size soruyorum anlaşmalı boşanma yaparak zaten sizinle aynı durumları yaşayan devletimizin bu paralarını yerken boğazınızdan nasıl geçeceğini zannediyorsunuz. Doğmamış yetimlerin haklarını yerken kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Bilmez misiniz ki haramlar ciğer parelerinizden çıkacak. Konuşmalarınız da bir de ahkâmlar kesmekten geri kalmaz bir de üstelik suçlu ararsınız. Söyleyin şimdi sizden daha büyük kim suçlu acaba.
Bu kitabı okuyan toplumumuzun tüm bireyleri ne olur devletimize zarar verenleri uyarınız ve şikâyet ediniz. Bizler ancak bunları başarırsak ileri medeniyetlere ulaşabiliriz. Etrafınızı bile kirletirken kendi vergilerinizden kesilen paralarla temizleneceği düşüncesinin mantığı ile hareket ederek bunu yapanları uyararak çevremizi bile kirlettirmeyiniz. Bununla birlikte en çok zararı da kayıt dışı ekonomi ve iş adamlarımızın ve toplumda diğer ticaretle uğraşanların düşük beyan göstermeleri sigortasız işçi çalıştırmaları bu durumların olmasına etken sebeplerdir.
Bakın konu konuyu açarak nerelere kadar gelmekte işte toplumumuzda hemen hemen her şey zincirleme olarak birbirine bağlı olarak işlev görmektedir. Hatalarımız diğer hataları beraberinde getirmektedir. Bu göstergeler bizleri daha çok çalışmaya zorlamalıdır. Bizler dürüst bir toplum istiyorsak önce kendimizden başlayarak dürüst bir toplum yaratabiliriz.